43. BÖLÜM

148K 2.8K 165
                                    

Keyifli okumalar.

••

Hayatın en güzel günleri "daha erken" demekle geçer, sonra "çok geç" olur.
-Flaubert

••

Tam olarak bir haftadır okula enkaz gibi gidip geliyordum. Ah, yani Gece götürüp getiriyordu. Belli etmek istemese de başımın hâlâ dertte olduğunu biliyordum. Zaten kendi de söylemişti. Her şey yolunda gidiyor gibi göstermesinin bir yararı yoktu. Anlıyordum. Bu gün son sınava da girip dönemimi hiçbir dersten kalmadan bitirdim. Artık okul yoktu. Ama aileye katkıda bulunmam için çalışmalıydım. Tamam Gece ile evlenecektim. O ayrı! Aileme de katkım olmalıydı evlenmeden önce. Ama öncelikle biraz tatile ihtiyacım vardı. Haziran ayındaydık. Bir hafta kadar evde yatıp daha sonra iş arayışlarına girecektim. 4 ay boyunca epey para kazanabilir ve aileme katkıda bulunabilirdim.

Akşam yemeğine Gece'nin ailesinin evine davetliydik. Annem eli boş gitmemek için sarma sarıyordu. Ben de ona yardım ediyordum ama her sardığım yaprağı bozup kendi tekrar yapınca masadan kalktım.

"A benim beceriksiz kızım," deyip yaprağı özenle sardı.

"Sen bu beceriksizlik ile evde kalmadın ya ben ona şaşıyorum," dedi alayla. Göz devirdim. Hiç de beceriksiz değildim.

Abim eve uğramayacaktı. Şirketten Gece ile geçecekti eve. Odama çıkıp üzerime sade bir elbise giydim. Ayaklarıma sandalet giymiştim çünkü hava aşırı sıcaktı. Yanmak istemiyordum. Aşağı indiğimde annemin sarmaları bitirip pişmeye bıraktığını gördüm. Makine gibi kadın mübarek. Baş örtüsünü düzeltip üstünü giymeye çıktı. Annem yukarı çıktıktan hemen sonra zil çaldı. Kapıyı açtığımda Güneş'in geldiğini gördüm.

"Gidiyor muyuz Gece abilere?" Çantasını hızla çıkarıp ayakkabılarını çözdü.

"Evet ne olmuş?"

"Ay ben hazırlanacağım," dedi telaşla ve koşarak merdivenleri tırmandı.

"Haspam!" Arkasından bağırıp salona geçtim. Elbisemin minik cebinde çalan telefonumu elime aldım. Gece arıyor...

"Efendim sevgilim?"

"Hazır mısınız?"

"Imm henüz değil."

"Hazır olduğunuzda mesaj at şöförü yollayacağım."

"Peki, görüşürüz."

"Görüşürüz," deyip kapattı. Annem ve Güneş de hazır olunca babamın gelmesini beklemeye başladık.

••

"Hoşgeldiniz."

"Hoşbulduk kızım," deyip içeri geçti annem. Kapıyı açan hizmetli kız üzerime kaynar çorbayı döken kızdı. Hâlâ sinirliydim ona. Sert bakışlarımdan taviz vermeyip içeri geçtim. Güneş koşarak Gece'nin kucağına atlarken annemler tokalaşıyordu. En son içeri ben girdiğim için en son tokalaşılan ben olmuştum. Gece ile sarılmamız daha uzun sürmüştü. Usulca kulağıma yaklaşıp sordu.

"Bu elbise ne?"

"Ne?" dedim sorusuna soru ile cevap verip. Artık ayrılmamız gerektiğini anlayınca yavaşça kollarından çekildim. Sonra görüşeceğiz der gibi bakıp o da salona geçti. Salona geçtiğimde ikizleri görememiştim.

GECENİN IŞIĞIWhere stories live. Discover now