49. BÖLÜM

112K 2.6K 369
                                    

Keyifli okumalar. Satır arası yorumlarınızı bekliyorum.

••

Konuştuğun zaman sadece bildiklerini tekrar edersin; ama dinlersen, yeni şeyler öğrenebilirsin.
-Dalai Lama

••

Önceki bölümden

"Gelinlik 54 bin Türk lirası."

Ağzım kocaman bir O şekli almıştı. Kadın devam etti.

"Ayakkabı 4 bin 800 Türk lirası."

Ben dumura uğramışken Gece kartını çıkarmıştı bile. Yutkunmakta zorluk çekiyordum. Kıpkırmızı olduğuma da emindim. Gece bana bakıp göz kırptı.

Kutular poşetlere kondu ve Geceye verildi. Sesim çıkmıyordu çünkü bir gelinliğe bu kadar para vermek beni Gece'ye karşı zor duruma düşürmüştü. Kadının yanında bir şey de diyememiştim ama içim içimi yiyordu. Arabaya bindiğimde ona döndüm.

"Çok fazla para verdin ya," dedim huzursuz bir şekilde.

Kaşlarını kaldırıp başını salladı.

"Hayatımızın en özel gününde en mutlu ve güzel hissedeceğin gelinliği giymeni istiyorum. Ben görmedim ama sen beğendiğine göre o parayı hak ediyordur."

Her seferinde işte böyle çalıyordu kalbimi.

"Seni seviyorum."

Başka ne diyebilirim ki bu harika adama?

••

"İstikamet ev," deyip arabaya bindim. "Ev ama hangi ev?" dedi Gece gizemli bir ses ile.

"Nasıl yani?"

Anlamamıştım. Bir şey mi ima ediyordu?

"Ev bakacağız güzelim. Evlendikten sonraki yuvamızı seçeceğiz..."

••

Geldiğimiz yer şehrin dışındaydı. Hem de epey... Gece böyle bir yerde mi yaşamak istiyordu? Şehir merkezinden uzakta bir yerde... Herkese ve her yere uzak bir evdi burası. Etrafı yeşilliklerle kaplı taşlı bir yoldan geçtikten sonra sonunda evin bahçesindeydik. Dikkatimi çeken ilk şey devasa yüzme havuzuydu. Daha sonra yeşilliklerin arasında adeta parıldayan 3 katlı villayı gördüm.

Bu ev kim bilir kaç milyon dolardı? Albenisini inkar edemiyorum

Ops! Esta imagem não segue as nossas directrizes de conteúdo. Para continuares a publicar, por favor, remova-a ou carrega uma imagem diferente.


Bu ev kim bilir kaç milyon dolardı? Albenisini inkar edemiyorum. Gözlerimi bir türlü evden alamadığımı fark etmişti Gece.

Az sonra bize doğru yaklaşan kadını fark ettim.

"Merhaba Gece Bey, ben Mimar Esen Usul," deyip Geceye elini uzattı. Daha sonra bana bakıp yapmacık bir şekilde gülümsedi. Daha sonra hemen Geceye kaydı gözü. Resmen müstakbel kocama alıcı gözü ile bakıyordu.

GECENİN IŞIĞIOnde as histórias ganham vida. Descobre agora