81. BÖLÜM

87.1K 2K 586
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR. BÖLÜM SONUNDAKİ UZUN MU UZUN AÇIKLAMAYI ES GEÇMEYİN LÜTFEN. ÖNEMLİ BİR AÇIKLAMA.

--

HATIRLATMA!.

"Mor giysili kadına 1,5 milyona yazlığı satıyorum! Satıyorum. Sattım!."

Ve pazardan en ucuz sebze meyveleri arayan bir annenin kızı olan Işık 1,5 milyona bir yazlık satın almıştı.

--

Hayat garipti. Gerçekten garipti. Her an ne olacağı hiç belli olmuyordu. Kim derdi ki zar zor geçinen Güney ailesinin büyük kızı ileride çok zengin bir adam ile evlenecek diye. Yanımdaki adam zengindi. Nasıl bu kadar zengin olunabilir aklım almıyordu. Aslına bakarsak Gece de daha küçük bir çocukken fakirdi. Anlattıklarına göre o da yiyecek yemeği zor buluyordu. Ama şimdi... onu evlatlık alan ailenin tüm mal varlığı onundu artık. Kendi çabası ile bir yerlere geldi. Yaptığı karanlık işlerinin dışında o bir patrondu. Keşke sadece patronluk yapsa diye düşünmeden edemiyordum. Tüm o karanlık işleri bıraksa... Bunu yapmayacağını biliyordum ama belki günün birinde baba olduğu zaman kendini tüm o pis işlerden çekebilirdi. Hiç belli olmazdı.

Az önce satın aldığım yazlığa gider miydik bilmiyorum ama ben bir yazlık satın almıştım. Hem de kocamın parasıyla. Kim bilir salondaki kadınlar kendi çalıştıkları para ile alıyordu. Bense kocamın parasıyla. O yazlığı Gece almıştı.

"Mor giysili kadın ha."

Hazan kıkırdayarak bana bakarken ben de çarpık bir gülümseme ile ona baktım. Müzayede devam ederken hiçbir tat alamıyordum artık. Salondaki insanlarda çok boş geliyordu. Anlamsız bir rekabete girmişlerdi. Sanırım güç gösterisi dedikleri bu olsa gerek. Tüm herkes parası ile güç gösterisine başlamıştı. Gece ise zaten az önce şovunu yapıp çekilmişti. Daha fazla bir şey yapmasına gerek yoktu. Zaten en ufak bir bakışı ile tüm salonun gözü ona dönüyordu. Sıkıldığımı anladımı bilmiyorum ama elini kolumda hissettim. Ona dönüp baktığımda gözlerinin çakmak çakmak olduğunu fark ettim. Neler oluyor der gibi baktığımda çok geçmeden arkama odaklanan gözlerini fark ettim. Yalçın buraya doğru geliyordu. Yanında yine o kadın vardı. Gece'nin nefesi sıklaşmış ve gözleri alevlenmişti. O ikisinin birbiri ile ne alıp veremediğini gerçekten anlamıyordum. Yalçın Duman Karayel'in arkasında durdu ve omzuna dokundu. Onu fark eden amcası ayağa kalktı ve kendilerine has erkekçe bir selamlaşma ile selamlaştılar.

"Nerelerde olduğunu sormayacağım evlat."

Sesi sert miydi dalga geçer gibi miydi anlamamıştım. Yalçın ona dudağının kenarını kıvırıp gülümsedi. Melek annenin sandalyesine ilerleyip elini kaldırıp dudaklarına götürdü. Dışarıdan ne kadar da beyefendi gibiydi. Gerçi bana karşı da beyefendi gibiydi ama anlamadığım bir şekilde kocam ondan hiç haz etmiyordu. Bana dönüp geniş bir şekilde sırıttı. Gece'nin korkusundan ufacık bir tebessüm bile bahşedemedim. İkizlere yönelince Gece gerim gerim geriniyordu. Sanki Yalçın'ı boğazlamamak için kendini zor tutar gibiydi. Ona karşı neden böyle olduğunu keşke anlayabilseydim.

"Naber altın kızlar?" Yakıştırmasına gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. İkizler aynı anda kalkıp kuzenine sarıldı. Anlaşılan o ki Yalçın'ı sevmeyen bir tek Geceydi. Öyle ki Sinan bile Yalçın ile akrabalığı olmadığı halde ayağa kalkıp gayet samimi bir şekilde tokalaşmıştı onunla.

GECENİN IŞIĞIWhere stories live. Discover now