GECENİN IŞIĞI

47.BÖLÜM

Keyifli okumalar...

••

Hayatta yapılacak o kadar çok hata var ki, aynı hatayı yapmakta ısrar etmenin anlamı yoktur.
-Paul Sartre

••

Üzerimdeki ağırlığı yok saymaya çalıştım ama mümkün değildi. Kendini her açıdan bana bastırıyordu.

"Gece," diye soludum nefes nefese. Şu an tam da gözleri gözlerimdeydi. Aramızda santimetrelik mesafeler vardı.

"Hım?"

"Bana kızma lütfen. O ajandayı okumamın sana ne zararı olabilir ki?" diye sordum masumca.

"Sana ne yararı vardı peki okumanın?" Ahh! Hayır ama gerçekten şu an bunu tartışmak istemiyordum.

"Bak, lütfen bunu unut gitsin. Şu an tek istediğim sensin. O ajandanın hiçbir önemi yok benim için."

"O ajandayı okuyup nasıl bu kadar sakin kalabiliyorsun?" diye sordu hayretle. Acaba okumadığım başka bir şeyler mi vardı?

"Çünkü ben seni her halinle seviyorum. Okuduklarımın hiçbir önemi yok benim için." Başını iki yana sallayıp sırıttı.

"Benim güzel kızım," deyip başını boynuma gömdü. Heyecanla ellerimi ensesinde birleştirdim. Boynumda hissettiğim dişler ile gözlerim faltaşı gibi açıldı.

"Sana kızmadım," deyip ısırık bıraktığı yeri öptü.

"Sana kızamam ki ben," deyip öptüğü yeri emdi. Gözlerimi yumup kollarımı ona daha da doladım.

"Ah, evet böyle," dedim arzu dolu sesimle.

"Daha fazlası için ne dersin?" diye sordu başını boynumdan kaldırıp. Deli gibi kafamı salladım.

"Güzel," deyip üzerimden kalktı ve tişörtümü saniyede çıkardı. Karşısındaki sütyen engelini yırtarak aştı ve göğüslerime ulaştı. Her ikisine de birer hazineymiş baktı.

(+18)

"Bunları görmeyeli o kadar uzun zaman oldu ki," dedi vahşi bir sesle ve göğüslerime daldı. Evet resmen daldı. Dudakları arasında sertleşip uzayan göğüslerimle ustalıkla oynadı. Boşta olan göğsüm ile oynuyordum. Aynı onun yaptığı gibi sıkıyordum. Sağ göğsüm ile işi bitince oynadığım göğsümü dudakları arasında aldı. Bu defa ellerimi saçlarına daldırdım. O nasıl ki benim göğüslerim ile oynuyordu ben de aynı şekilde saçları ile oynuyordum. Bir anda üzerimden kalkıp boxerını çıkardı. Firar eden erkekliği karnım boyunca uzandı. Sıcaklığı vücuduma yayıldı. Öyle canlı ve büyüktü ki...
Zaman kaybetmeden altımdaki eşofmanı çıkardı. Külodum ile karşı karşıya kalınca yırtıcı bir hayvan misali külodumu da yırttı. Şu an ikimizde bütünüyle çıplaktık. Kadınlığımın ıslandığını biliyordum. Gece eğilip burnunu tepeme sürttü. Tepki olarak kalçalarım kendini ona itti. Sırıttığını hissedebiliyordum. Dilinin ucunu hiç acelesiz o tepeye sürttü. Gözlerimi yumdum ve inledim. Daha sonra o tepeyi dudakları arasına aldı. Kendimi kaybetmek üzereydim. Öyle erkendi ki. Dudaklarının kadınlığımda olduğu düşüncesi bile gelmemi sağlayabilirdi. Hırsla saçlarına asıldım.

"Asi kız," diye mırıldanıp dişlerini klitorisime geçirdi. Bu haykırmama neden olmuştu. Aldığım haz karşısında ne yapacağımı şaşırmıştım.
Bu defa dudaklarını ayırmadan kadınlığım ile oynamaya başladı. Dilini muhteşem bir yavaşlıkla vajinam boyunca kaydırdı. Ah, siktir! Dudaklarını bastırdı. Dilini içime itmeye çalıştı. Klitorisimi emdi. Parmağını beklemediğim bir anda içime itti. Haykırdım.