38. BÖLÜM

97.2K 2.8K 421
                                    

Keyifli okumalar.

••

Aşk köprü kurmaktır. İnsanlar köprü kuracakları yerde, duvar ördükleri için yalnız kalırlar.
-lsaac Newton

••

Mutluluk bu kadar mı yasaktı onlara? Hiçbir zerresini tadamadıkları mutluluk... Neden her defasında her şey güzel gidiyor derken işler bozuluyor? Kendileri de anlamış değillerdi henüz. Biri ameliyatta iken diğeri yoğun bakımda mücadele veriyordu. Bunlara sebep olan ise dışarıda elini kolunu sallaya sallaya geziyordu. İkisi de biliyordu. Onların hikayesi mutlu sonla bitemezdi. İsteseler de, istemeseler de...

--

Gözlerini açmak için mücadele veriyordu genç kadın. Neler olduğu hakkında en ufak bir fikri yoktu. Neredeydi? En önemlisi sevdiği adam neredeydi? Burnuna dolan hastane kokusu gerçeği ele veriyordu. Hastanedeydi. Peki ya neden? Gözlerini açmak için tekrar bir mücadele verdi. Çok zordu, olmuyordu. Zorlamadı kendini. Açacaktı elbet.

--

Karanlık bir ormanın içinde yürüyordu adam. Ayakları yerdeki kurumuş yapraklara bastıkça yapraklar çatırdıyordu. Neden buradaydı bilmiyordu. Etrafına bakınıp ormandan çıkmak için bir yer aradı. Nasıl çıkacaktı buradan? Her yer karanlıktı. Aslında adam seviyordu karanlığı. Ama o bir kere ışığı tatmıştı daha da bırakamazdı.

Karanlık genç adamı daha da içine çekiyordu. Adam mücadele etti. Giremezdi. O karanlığa tekrar giremezdi. Onun ışığa ihtiyacı vardı. Işığına...
Karanlıkta koşmaya başladı. Tekrar karanlığa esir olamazdı. Kaçtı, kaçtı. İleride, çok ileride bir ışık göründü. O ışığa koştu. Ne pahasına olursa olsun. Işığa yaklaştıkça rahatladığını hissediyordu. Işığın kaynağına koştu. Daha hızlı koştu. Ve orada... Oradalar. İkisi.

"Baba..."

Kendine benzeyen bu küçük çocuğun sesi ne kadar da huzur veriyordu. Peki ya ışığı... o tam bir huzur kaynağı zaten. Onlara bir adım daha yaklaşmak istedi.

"Gece..."

Işığın sesi. Sevdiği kadının o huzur veren sesi. Işık'ın kucağındaki erkek çocuk adamı dikkatle izliyordu. Babasını...

"Baba," dedi tekrar. Gecenin içini inanılmaz bir his kapladı. O onun oğlu muydu? O harika şey ikisinin bir parçası mıydı? Masmavi gözleri olan bu çocuk onun oğlu muydu? Onlara yaklaşmak için bir adım daha attı. Az sonra önünde açılan derin çukuru fark etti. Umursamadı. Çukurun etrafını dolaşıp onlara yaklaştı. Sevdiği kadın geri geri gitmeye başladı.

"Bizi seviyor musun Gece?" dedi kadın geri geri giderken. Arkasındaki uçurumu unutmuştu.

"Hayır!" Gece haykırmıştı. "Gitme düşeceksiniz!"

"Bizi seviyor musun Gece?" Kadın tekrarladı.

"Evet! Seviyorum!" Gece var gücü ile bağırdı.

"Öyleyse gel bizimle," deyip tek eliyle oğlunu kucağında tutarken diğer elini ona uzattı. Gece onlara doğru yürüdükçe onlar geri geri gidiyordu. Ayakları uçurumun dibinde durunca Gecenin nefesi kesildi.

"Dur!" Çaresizce gözyaşlarına boğuldu. Onları kaybedemezdi.

"Hadi Gece gel bizimle. Bizi seviyorsan gel," deyip bir adım daha attı genç kadın. Genç adam koşmak istedi. Ona engel olan bir şey vardı.

GECENİN IŞIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin