GECENİN IŞIĞI

18. BÖLÜM

Keyifli okumalar.

••

İçinde yaşanılan an, geleceği kemiren geçmiştir.
-Henri Bergson

••

Gözlerimi yine yağmurlu bir güne açtım. Gece uyuyordu. Onu uyurken izlemek de ayrı bir keyifliydi. Kolunun altına sıkıştırdığı kolumu çıkardım. Elimi kaldırıp yanağına koydum. Hafif sakallı yanağına. Okşadım. Bu yaptığımdan memnun olmuşçasına yanağını parmağıma itti. Bu gülümsememi sağlamıştı. Ona biraz daha yaklaşıp kokusunu içime çektim. Mmm... en pahalı marka parfümlerden daha güzel kokuyordu. Boynuna uzanıp koklayacakken gözlerini açması ile panik yaptım.

"Ne yapıyorsun?" derken sesi alaycıydı. İyi bari kızmadı.

"Hiç," deyip ondan uzaklaşmaya çalıştım. Ama izin vermedi.

"Hiç kaçmaya çalışma. Beni sevdiğini söyledin."

"Her defasında yüzüme vuracaksan bir daha söylemem," deyip ona arkamı döndüm.

"Ben bir kere duydum ya o bana yeter." Ama ben onun ağzından duymadım. Duyana kadar da söylemeyecektim. Dün söylemiştim ama onun ağzından da duymam şarttı.

"İyi, zaten bir daha duyamayacaksın," dedim.

"Kahvaltı hazırlasana bana," deyip omzumu dürttü.

"Banane ya hizmetçin miyim ben senin?" diye çemkirdim.

"Çemkirme bana," diye bağırdı. Sessiz ve buruk bir şekilde yataktan kalktım. Derin bir şekilde ofladım. Gecenin duyduğuna eminim. Sinirli bir nefes alıp bıraktı. Sesinden anlıyordum.

"Tamam hazırlama. Üzerini giy dışarıda yaparız," deyince yüzümde oluşan sırıtmanın tarifi yoktu. İşte bu kadardı. Ona hiç önümü dönmeden kıyafet dolabına yürüdüm.

"Seri ol acıktım," deyip oda dolaptan bir kot ve tişört çıkardı. Takım giymiyordu. İlginç. Üzerime bir kot ve kazak alıp banyoya girdim ve giydim. Saçlarımı da açık bırakıp banyodan çıktım.

"OHA," deyip gözlerimi kapattım. O neden çıplak geziyor evde.

"Sakin ol güzelim," derken gülüyordu.

"Ya üzerine bir şey giy böyle gezme," diye bağırdım. Evde boxerla geziyordu. Üzerinde hiçbir şey yoktu.

"Ne olacak sanki? Görmediğin şey mi?" deyince gözlerimi açmıştım.

"Nerde göreceğim be ben senin şeylerini," deyip dolaptan bir ceket çıkardım. Yanıma yaklaşıp fısıldadı.

"Neylerimi?" diye sorarken ses tonu baştan çıkarır gibiydi.

"Şeylerini," deyip ceketimi giydi.

"Neylerimi işte?" deyip kendini bana yasladı.

"Of çekil," deyip dirseğimi karnına geçirdim.

"Ahh, kızım yabani misin?" diye bağırdı.

İyi oldu sana Gece efendi.

"Hadi giy de çıkalım," deyip odadan çıktım. Aşağı inip onu beklemeye başladım. Hâlâ yoktu. Bu kadar bekletilir mi ya diye düşünürken merdivenlerden tüm ihtişamı ile inmeye başladı. Neden bu kadar güzel olmuştu ki şimdi? Ona gözümü ayırmadan baktığım için alaycı bir bakış attı.

"Ne oldu? Çok mu beğendin beni?" derken yanıma yaklaşıyordu. Pis ukala.

"N-ne münasebet. Haydi çıkalım," deyip onu konuyu değiştirdim. Lanet olası...