3. BÖLÜM

186K 6.7K 2.8K
                                    

(MULTİDE; GECE KARAYEL)
KEYİFLİ OKUMALAR

••

Bir gün uyandığında yapmayı isteyip de yapmadığın şeyler için zamanın kalmadığını öğreneceksin.
-Paulo Coelho

••

Adam gözlerime bakıp benden bir cümle, bir yaşam belirtisi beklerken kitlenmiş gibiydim. Cevap veremiyordum. O gözlerime böyle bakarken ne diyebilirim ki? Üstelik yaptığı ima da sinirlendirmişti beni. Bu adamın karşısında rahatça konuşabilecek cesarette biri var mı ki acaba?

"Konuşuyor musun konuşmuyor musun!" diye sormasıyla kafamı topladım. Neden bu kadar sabırsız? Biraz kendimi toplamama müsade etse konuşacağım zaten. Sesimi bulmak için boğazımı temizledim.

"Ben..." deyip sustum. Bundan ötesi gelmiyordu. Boğazıma bir şey takılmış da konuşmama engel oluyormuş gibi hissettim.

Hadi Işık, hadi sen yaparsın.

Kendi kendime gaz verip bu rahatsız edici adamın karşısında konuşmak için kendimi toparladım.

"Evet, sen..."

Gözleri o kadar dikkatli izliyor  ki beni bir anda paniğe kapıldım. Birisi beni bu kadar uzun süre izlediği zaman heyecan yapıyordum. Ki düşünün karşısınız böyle bi adam var.

"Benim paraya ihtiyacım var."

Esiri olduğum cümle ağzımdan çıkıverdi işte. Şimdi ben onun esiriydim. Adamdan bir cevap beklerken kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu. İyi güzel derdimi söylemiştim ama bu adam hiç de bana yardım edecek gibi görünmüyordu.

"Bak sen. Ciddi misin?" deyince afalladım. Küçümser tavrı beni şaşırtmamıştı ama cesaretimi kırıyordu. Buraya gelip her para istiyorum diyene elbette para vermiyorlardı. Adam bu tavrında sonuna kadar haklıydı ama yine de
kaşlarım çatıldı.

"Buraya her gelene para veren birine mi benziyorum?" deyince elimde olmadan tekrar onu incelemeye başladım. Kahve rengi saçlar. Koyu kahve gözler. Cevap verememiştim. Bana gözlerini devirmemek için kendini zor tutan bir ifade ile baktı. Hadi ama bu adam ne kadar ürkütücü olduğunu bilmiyor sanırım. Onun karşısında ayakta dikilip kendini ifade edebilmek çok zordu.

"Hayır ama..."

Ama ne? Bana acıyıp para verirsiniz belki mi? Ne diyebilirim ki? Adam haklıydı. Her önüne gelene para vermez ki. Üstelik bana. Yüzde yüz parayı ona geri ödemeyeceğimi düşünmüştü.

"Konuşabilme yetin bile henüz gelişmemişken sana vereceğim parayı geri ödeyeceğinden emin olamıyorum doğrusu."

Bir anda bastıran aşağılanma duygusu yüzünden göz pınarlarım titredi. Bu adamın karşısında kesinlikle ağlamak istemiyordum ama bu benim görünen son ümidimdi. Çaresizdim. Beş kuruş para yoktu elimde. Gözlerim yaşardı ama ağlamayacaktım. Ama tutamadım bir türlü. O birkaç damla yaş süzülüverdi bile yanaklarımdan.

"Benim bu paraya gerçekten ihtiyacım var."

Gözlerimden akan birkaç damla yaşı görmesin diye başını eğmiştim ama titrek sesim beni ele verdi. Hiddetle yerinden kalktı.

"Ağlama!" Kükremesiyle her şey daha korkutucu bir hal aldı. İyi de ağlamıyorum ki ben. Sadece... sinirlerim o kadar yıprandı ki kendimi tutamamıştım.

"Ağlamasana!" Bana yaklaşmaya başlayınca geriye doğru bir adım attım. Onunla çok yakın bulunmak istemiyordum.

Islak göz pınarlarımı parmak boğumlarımla sildim ve başımı kaldırdım. Öfkeli bakıyordu.

GECENİN IŞIĞIWhere stories live. Discover now