•BÜYÜK FİNAL•

32.1K 1.1K 679
                                    

MULTİMEDYADA: ALİSSA
••
KEYİFLİ OKUMALAR  
••

ÖNCE HERKES ŞÖYLE BİR VOTEYE BASSIN ŞU SOL ALT KÖŞEDEKİ.

ŞURAYA DA NE ZAMANDIR BU KİTABI OKUDUĞUNU YAZSIN BAKALIM EN ESKİLER KİM.

••

Kader dediğimiz şey ne kadar da gerçekmiş meğer. Ne zaman olursa olsun bir gün karşımıza çıkarıyor unuttuğumuz kimi şeyleri. Biz unutsak da kader asla unutmaz. Hiç ummadığımız bir anda karşımıza çıkar. Kaderimizi kendimiz de belirleriz bazen. Bu yaptığımız şeylerle, verdiğimiz kararlarla mümkün olur. Ben kaderime hiç isyan etmedim. Yaşadığım hayat hep bir parça benim kararlarım ile kurgulanmış bir hayattı. Hayatımın seyrini değiştiren olay babamın ölümcül bir hastalığa yakalandığını öğrenmemdi. Aslında böyle bir şey olmaması da hayatımın gidişatını değiştiren diğer bir unsurdu. Zekice kurgulanmış bir planın içinde olduğumu çok sonraları öğrendiğim. O kadar sonra ki bu planın sahibine kör kütük aşıkken. Ondan başka hiçbir şeyi düşünmez, istemezken. Her şeyin ustaca kurgulanmış bir plan olduğunu öğrenmem bana kaderin bir oyunu da olabilir Gece'nin beni aslında çocukluktan beri tanıyor ve aşık oluşunun sebebi de olabilirdi. Benim saflığım ya da Gecenin müthiş bir oyuncu olması bu planın en işlek yönüydü. Meğer ben kandırılmışım. Ama şimdi geriye dönüp baktığımda hiçbir şey için pişman değilim. Belki de Gece büyük yalanlar üzerine kurduğu evliliğimizin temelini en iyi şekilde hazırlamıştı. Ona kızgın kalmak bile mümkün olmadı. Hele karnımda onun bebeğini taşırken. Bizden bir parça olan bebeğimi taşırken... 

Her şey çok zordu belki ama biz bir şekilde üstesinden geldik. Bebeğimizi sağsalim kucağımıza aldık. Birkaç ay erken olması ise beni yakıp yıkan bir durum olsa da Gecenin her zaman yanımda olup beni teselli etmesi en büyük motivasyonumdu.

Ayazın ilk baba dediği gün. Gecenin bir çocuk gibi sevinmesi ve kahkahalarla gülüp tüm evi dolaşması. Tarifi imkansız bir manzara bu. Bense kıskançlık değil de hafif bir buruklukla oğluma bakmıştım: Ah be çocuk neden anne demedin sanki?

Oğlumun bana olan bağlığını hiçbir şey değiştiremezdi. O annesinin en değerli varlığı olduğunu biliyordu zaten. Her zaman öyle kalacağını da. Yaşı büyüdükçe daha sevimli bir hale geldi ve çıktığımız ilk tatilde meğerse o kendi kaderini yazmış bile. Bunun en güzel kanıtı karşımda şu an. Nerden bilebilirdik ki o gün Alissa'nın Ayazın kaderi olduğunu. Bugün karşıma böyle çıkacaklarını nasıl tahmin edebilirdim ki? Bunu bilmeme hiçbir güç yardım edemezdi. Yıllar geçmişti ve ağlarını ören kader onları bir araya getirmişti. Alissa'yı görünce diken diken olmuştu tüylerim. Kader ağlarını örerken oyuncu davranmıştı yine. İkisi de birbirinden habersizdi. Ayaz yanındaki kızın aslında onun ilk aşkı olduğunu hiç hatırlamıyor. Alissa da yanındaki erkeğin yıllar önce, daha 3 yaşında bir çocukken öğrendiği iki kelime İngilizce ile onunla konuşmaya çalıştığını bilmiyor. Hayat tesadüfleri severdi. Aşk da tabi. Bu birbirinden habersiz çift şimdi karşımdayken gözlerim de doluyordu. Ayaz bana çekingen bir şekilde bakarken bu anın sarsıcılığı gözlerimden okunuyordu. O şu an sinirli olduğumu ona kızgın olduğumu düşünürken ben aslında çok farklı şeylerin hayalini kuruyorum.

"Anne."

İki hece. Daha ne kadar panik bulundurabilir ki bu kelime. Zavallı oğlum şu an neler hissettiğimi bilmiyor ve tahminleri onu yanıltıyordu. Merak ettiğim tek şey acaba Alissa ne kadar Türkçe biliyordu. Yoksa dedesinin istediği gibi mi olmuştu? Annesinin ana dilini öğrenememiş olmak ne kadar üzücü. Annesi için de acı verici tabi kızına dilini öğretememek.

GECENİN IŞIĞIWhere stories live. Discover now