114. BÖLÜM

79.4K 3.3K 2.3K
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR.

••

Dünyada görmeyi istediğiniz değişimin kendisi olunuz.   
-Mahatma Gandhi

••

HATIRLATMA!!
Her şey bir anda gerçekleşti. Bilincimin son kırıntılarındayken sedyeye yatırıldım. Gece elimden tutup sedyeyle birlikte koşmaya başladı.

"Sakin ol. Hiç korkma. Ben yanında olacağım."

O an ona ne dedim bilmiyorum ama dudaklarında çok büyük bir tebessüm oluştu ve elimin üstünü öptü.

"Biliyorum sevgilim, biliyorum..."

••

Sedye hızla zeminde kayıp giderken ben de yırtınırcasına bağırıyordum. Sancı tüm bel altıma yayılmıştı. Bacaklarımın uyuştuğunu hissediyordum. Bir anda durduk.

"Işık."

Figen'in sesini duyunca daha da bir korku doldu içime. Çatal adı verilen yere yatırıldım saniyeler içinde. Alnıma biriken terleri sildi biri. Bir diğeri ise üstümü çıkarıyordu. Bense sancı içinde kavruluyordum. Birkaç hemşire ortalığı düzenleyip bir şeyler yapıyordu. O an Gece'nin sesini duydum. Görüş alanıma girdiğinde gözlerimden yaşlar akıyordu. Ellerimi iki yanımdaki demirlere sabitlemiştim. Bacaklarım aralıklıydı.

"Güzelim."

Gözlerimden acı ile düşen yaşlar akıp gidiyordu ama o acı hâla yerindeydi. Figen baş ucumdaydı.

"Işıkcım, şimdi olabildiğince ıkınmaya çalış. En güçlü şekilde."

Dediğini yapıyordum. İçimdeki hareketliliği hissedebiliyordum. Ikınmaktan boğazım yanıyordu.

"Son bir itiş... son bir itişle onu kucağına alacaksın Işık. Ha gayret."

Bir aslanın kükreyişi gibi çıktı ağzımdan son haykırışım. Ve bacak aramdaki o dalgalanışı hissettim.

"Evet Işık. Daha güçlü bir şekilde..."

Elim sıcacık bir elin içine kaydı. Kocam destek olur gibi sıktı elimi.

Ve işte o anda... sadece benim ıkınmalarım ve haykırış seslerimin hakim olduğu doğumhanede tiz bir ses yankılandı. Tüylerim diken diken oldu. İliklerime kadar titredim. Gözlerim yaşlarla doldu.

"Bebeğin," dedi Figen ve kucağıma bıraktı bebeğimi. İçimin derinliklerinde hissettim o müthiş duyguyu. Gözleri kapalıydı. Bir bez parçasına sarılmış haldeydi. Henüz temizlenip yıkanmamıştı. Doğar doğmaz kucağıma verilmişti. Minicikti. O kadar küçüktü ki ellerimden kayıp düşecek sandım. Omzumda hissettim Gece'nin elini. Kafamı kaldırıp baktım ona. Onun da gözleri buğuluydu. Bebeğim kucağımdan alındı. Sanki yıllardır kucağımdaymış da sökülüp alınmış gibi hissettim. Kollarım bomboş kaldı. Hemşireler beni temizlemek için ayrı bir odaya götürürken Gece alnıma bir öpücük kondurdu ve titrek bir sesle fısıldadı.

"Bana dünyanın en güzel hediyesini getirdin. Her şey... her şey senin istediğin gibi olacak."

••

GECENİN IŞIĞIOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz