SORU-CEVAP

63K 1.1K 63
                                    

+Gece, insanların aklından geçeni okuyabiliyorsun tamam ama Işık'ın neler hissettiğini anlamıyor musun? Onu çoğu zaman kıran birisi olarak şu anda o hastayken korkuyor musun? Ya ölürse diye düşünmüyor musun?

-Işık'ın neler hissettiğini en iyi ben bilirim. Elbette hastalığı beni çok korkutuyor ama şüphelendiğim bazı şeyler var. Eğer doğruysa çok fena şeyler olacak.

+GECE VE IŞIK İLERDE NASIL HALE GELİCEKLER KAFANDA OLUŞTURDUN MU? BİRAZ SPOİ VERİR MİSİN?

-Elbetteki Gece ve Işık'ın gelecekteki hallerini kafamda kurdum. Final bile kafamda hazır. Şunu söyleyebilirim gelecekleri aydınlık. Karanlıklar kayboluyor.

+Gece... o sırrı neden Işık'ın bilmesini istemiyorsun yoksa çok mu kötü?

-İlişkimize zarar verecek her türlü şeyden Işık'ı uzak tutuyorum. İşte tam da bu yüzden bilmesini istemiyorum.

+Gece o özel sırrın ne?

-Sence, uğruna ölebilecek kadar çok sevdiğim karıma bile söylemezken bunu sana söyler miyim?

+Gece Işıkseni terk etseydi ne yapardın?

-Öyle bir şey mümkün mü sence? Onu bırakır mıyım? Terk etmesine izin verir miyim? Yoluna ölür yine izin vermezdim gitmesine.

+Ayaz doğunca onun altını bezler misin?

-Şimdiden iddialı konuşmak olmaz. Işıkla tanıştıktan sonra yapmam dediğim her şeyi yaptım. Bir gün bana 'Ayaz'ın altını temizle hayatım' derse karşı çıkabileceğimi sanmıyorum.

+Işık ölse ne yapardın Gece?

-Ölürdüm.

+Gece ölse ne yapardın Işık?

-Ne mi yaparım? Yapacak ne kalır ki bana onu düşünerek kahrolmaktan başka.

+Işık Ayaz'ı da alıp seni terk etse ne yapardın?

-Böyle bir şeye asla izin vermem.

+Işıktan ayrı kaldığın 1 yıl boyunca nasıl hissettin?

-Yaşamıyor gibiydim. Nefes alıyordum. Ama boşuna. Ölü değildim ama yaşıyor da değildim.

ŞURAYA BİR DE GELECEK BÖLÜMDEN BİR KESİT BIRAKALIM

"Kahküllerimi kestirecektim."

"Şöyle buyrun."

Ben gösterdiği koltuğa ilerlerken arkadan bir kadın itiraz etti.

"Ama önce beni alacaktınız." Sesi aksi ve gıcıktı.

"Sizin işiniz uzun hanımefendi." Kuaför kibar bir şekilde konuşsa da kadın kaşlarını çatmıştı.

"Bu ne saçmalık. Önce gelen benim. İşim uzunsa başlaması gerekiyor. Şu paçoz kılıklı yüzünden kaç yıllık müşterini mi ekiyorsun?"

Paçoz?! Bana?

"Bana baksana! Kime paçoz diyorsun sen?"

"Burda senden başka paçoz göremediğime göre sana diyorum." Bir de laubali laubali konuşuyordu. En nefret ettiğim kadın tipiydi bu.

"Sözlerine dikkat et istersen."

"Hanımlar gerginliğe gerek yok. Yardımcım birazdan burada olacak zaten."

"Yardımcın onun işine baksın. Tülin hemen saçıma başlamanı istiyorum. Seviyesi düşükler ile daha fazla aynı mekanda kalamam."

"Eee yettin ama! Düzgün konuş dedim sana."

Kadın üzerime doğru yürüyüp sinsi sinsi fısıldadı.

"Konuşmazsam?"

Elimi kaldırıp suratında patlatmamak için zor tutuyordum kendimi.

"Senin gibiler ancak konuşurlar," demesiyle tepem attı.

"Benim gibiler kim? Kim benim gibiler ha?" Kadının kolunu tutup sıkmaya başladım. Kolunu çekmek istese de müsade etmedim.

"Çabuk kolumu bırak. Ahmak. Kolumu bırak diyorum."

"Konuştuklarına dik-"

"Işık!"

Kafam panikle sağa döndü. Gece kapının girişinde avını izleyen bir kurt gibi bize bakıyordu.

GECENİN IŞIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin