91. BÖLÜM

95.3K 2.3K 696
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR

--

Her şeye karşın herkes sevdiğini öldürür. Kimi bunu sert bakışıyla yapar, kimi de yüze gülen bir sözcükle, korkak kişi bunu bir öpücükle, cesur adam bir kılıçla.
-Oscar Wilde

--

Annem her zamanki gibi lezzetli mi lezzetli yemekler yapmıştı. Parmaklarımı yiyecektim neredeyse. Yaprak sarmayı tek başıma bitirdiğimi söylemek bile istemiyorum. Sofra her zamanki gibi bol sohbetliydi. Gece hariç herkes konuşuyordu. Onun yemekte konuşmayı sevmediğini gayet iyi biliyordum zaten. Ama abimin sorduğu soruyla başını yemeklerden kaldırıp konuşmak zorunda kaldı.

"Eee enişte nasıl gidiyor işler?"

Sorunun saçmalığına gülmek istedim. Zaten aynı şirkette çalışıyorlar. Neden böyle bir soru sormuştu ki?
Gece abime garip bir şekilde baktı. Bazen onlar sadece birbirlerine bakarlardı. İmalı imalı...

"Bildiğin gibi kayınço. Fazla yoğun."

Gözüm babama kaydı. Ah zavallı adamcağız hayati tehlikesi olduğunu bilmeksiniz abim ve kocamı gülümseyerek izliyordu.

"Finans departmanı da oldukça iyi değil mi?"

Abim ne yapmaya çalışıyor hiç anlamamıştım ama Gece anlamış olacak ki sırıtıyordu.

"Evet. Şu sıralar güzel ilerliyor her şey."

Abim sırıttı.

"Yani zammı hak ettik."

Yok artık. Gelmiş yemek masasında kocamdan zam talep ediyordu. Durumun garipliğine mi gülsem Gece'nin bakışlarındaki şaşkınlığa mı gülsem bilemedim. Bir an ne diyeceğini şaşırdı.

"Elbette. Yakın bir zamanda maaşlara zam yapmayı planlıyorum."

Bunu söylerken ondaki özgüveni birkez daha fark ettim. Emri altında bir sürü işçi çalışıyordu ve onlara zam yapıp yapmamak onun elindeydi. Bu o kadar... sarsılmaz bir güven hissi verirdi ki insana. Vermişti de.

"Öyleyse iş arkadaşlarım ile bu güzel haberi yarın paylaşırım."

Abim gayet ciddiydi. Bense hâlâ sırıtır vaziyetteydim. Bu olanlar bana göre çok komikti. Kocam az önce maaşlara oturduğu yerden zam getireceğini söyledi. Ona baktım. Dudaklarımdaki sırıtışa takıldı gözü. O da engel olamayıp gülümsedi.

Herkes masadan kalktığında annem ile masayı toplamış ve mutfağa girmiştik. Annem çay suyu koyarken ben bulaşıkları diziyordum. Gece şimdi bunları yaptığımı görse bana çok kızardı.

"Bırak kızım. Uğraşma."

Aslında Geceye gerek yoktu şu an. Annem de tıpkı onun gibi evhamlıydı.

"Aman anne sen de. İncilerim mi dökülecek. Sen Güneş'e hamileyken 6 metre kare halıyı tek başına çırpardın."

O günler gözlerinin önünden geçip gitmiş olacak ki bana acıyla baktı. Günyüzü görmemişti hiç. Şükür ki son günlerle gayet iyiydi durumları.

"Gece hayatına girdiğinden beri her şey çok güzel, değil mi kızım?"

Neden böyle bir soru sormuştu bilmiyorum ama başımı salladım olumlu anlamda.

"Evet anne."

Gülümsedi.

"Hep dua ederdim. Senin de benim gibi sefalet içinde bir yaşam sürmemen için. Yüce yaradan dualarımı kabul etti."

GECENİN IŞIĞIWhere stories live. Discover now