66. BÖLÜM

106K 2.1K 511
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR

••

Senin dünyayı görüşün, anlayışın kişiliğine göredir. 
-Mevlana

••

Sırlar bir ilişkinin mahvolmasına sebep olan en büyük etken. Eğer bir ilişkiye sırlar giriyorsa pek sağlıklı olmuyor. Evet bizim ilişkimize de pek çok kez sır girdi. Bizim açımızdan da pek sağlıklı değildi. Ama atlattık. Evet atlattık. Ve şimdi bir sır daha. Bu seferki neydi acaba? Kaldırabilecek miydim? Yoksa yine beni paramparça edecek miydi? Öğrenmek istemiyorum. İşin ilginç yanı buydu. Öğrenmek istemiyordum. Dün onları o halde bırakıp eve gelmiştim ve hiçbir şey yokmuş gibi davranmıştım. Bu defa gerçekten öğrenmek gibi bir niyetim yoktu. Çünkü öğrenmemi istemiyordu. Biliyordu ki çok kızacaktım. Belki onu terk edecektim. Yine bu sır benim karşıma çıkacaktı bir gün. Buna emindim. Ama ben bunu ona sorup da öğrenemezdim. Kimseden de öğrenmek istemiyordum.

Tam da tahmin ettiğim gibi Yalçın bugün şirkette yoktu. Tüm işleri tek başıma yapmıştım. Ve haftanın son günü olduğu için çok fazla çalışmıştım. Ama kocama hiçbir şey belli etmiyordum. Soğukkanlıydım. Dün onu öyle görmemiştim. Ve arada hiçbir sır yoktu. Olabildiğince düşünmemeye çalışıyordum. Anlaması çok büyük bir olasılıktı. Bu yüzden beynimi başka şeyler ile doldurmuştum.

"Annenlerin kabul etmesi biraz zor oldu değil mi?"

Başını dizime koymuş beni izliyordu. Gülümsedim.

"Evet."

"Yanlış anlama onları evimizde istemiyor falan değilim ama rahat olmadıklarını anlıyordum." Düşünceli bir adamdı.

Ama bir sır var.

Hayır ama bunu şimdi yapma.

"Evet rahat değillerdi ama kabul ederken de pek rahat oldukları söylenemezdi." Zorla gülümsedim. Mimiklerim ve duygularım sanki dünden sonra alınmış gibiydi. Fark etmemesini umuyordum.

"Sen bugün çok mu yoruldun güzelim?" Elimi alıp yüzüne koydu. Okşamamı istiyordu. Bundan nefret ederdi. Ama şu an yapmamı istiyordu.

"Şey evet. Yalçın yoktu."

Gerildiğini yüzünden bile anlayabiliyordum.

"Öyle mi? Neden gelmemiş acaba?"

Acaba neden? Dün adamı pert eden sanki bizdik.

"Bilmiyorum. Haber de bırakmadı."

"Kafasına estiği gibi hareket eder o. Boşver. Sen beni düşün."

Evet çoğunlukla olduğu gibi seni düşüneceğim tabii ki.

Ama bir sır var ortada.

Ben öğrenmek istemesem de içimdeki Işık benim kadar sakin değildi. Sürekli sırrın varlığını hatırlatmak zorunda mıydı?

"Ben zaten hep seni düşünüyorum sevgilim," deyip parmaklarımı dudaklarında gezdirdim. Badi parmağımı dişlerinin arasına aldı. Ufacık bir inilti kaçtı ağzımdan.

"Düşünüyorum ve arzuluyorum diyorsun ha."

Parmağımı emdi.

"Bence sen beni arzuluyorsun," deyip dudaklarına eğildim. Boynunu kaldırıp bana ulaştı. Hiç zorluk çekmeden öpmeye başladı dudaklarımı. Kafasını hafif bir açı ile kaldırdı dizlerimden. Eli rahat durmuyordu. Benim eğilmekten boynum ağrımıştı. İnleyip dudaklarımızı ayırdım. Kafasını dizimden kaldırıp beni kucağına çekti.

GECENİN IŞIĞIWhere stories live. Discover now