68. BÖLÜM

83.3K 2.1K 567
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR

••

Yaşamak, acı çekmek, hayatta kalmak acı içinde bir anlam bulmaktır.
-Friedrich Nietzsche

••

Şu an nerde miyim? İç hatlar terminali... İlk uçakla İstanbul'a dönüyordum. Yarım saatte İstanbul'da olacaktım. Gece'nin bu hal ve tavırlarından nefret ediyordum. Gözü döndüğünde kimseyi görmüyordu. Beni bile. Boğazıma saldırmıştı. Onu terk edersem beni öldüreceğini söylüyordu. Ya benimsin ya kara toprağın hesabı. Bavulumu falan almamıştım. Evimize götürmek aklına gelirdi herhalde. Yanımda sadece çantam vardı. Eve gitmeyecektim. Annemlerin evine de gidemezdim. Sonuçta o evi Gece almıştı onlara. Mecburen Sinem'e gidecektim.

  Uçak yolculuğu yorucu geçmişti. İndiğim gibi taksi bulduğum için şanslıydım. Sinem'in evinin adresini verdim. Yaptığımdan zerre pişman değilim. Haketmişti. Çok bile dayanmıştım bu sır ile yaşamaya. Hem o nereden anlamıştı hapları hala kullandığımı? Şeytan. Tehlikeli bir adamdı. Araba Sinem'in evinin önünde durunca ücreti ödeyip indim. Umarım evdedir. Zile basıp bekledim. Şükür ki kapı açılmıştı. Ama Sinem tarafından değil.

"Buyrun," diye sordu karşımdaki sarışın adam. Gözleri öyle bir yeşildi ki... zehir fışkırıyordu sanki. Ürkütücü.

"Sinem yok mu?" Afallayarak konuşmuştum.

"Sinem," diye seslendi içeri doğru. Az sonra arkadaşım kapıda görüldü. Beni görünce şaşırdı.

"Işık," deyip hızla kapıya geldi.

"Sinem."

Uzun zamandır onu görmemem ve duygusal olmam sebebiyle gözlerim doldu. Kollarımızı birbirimize doladık. Başımı omzuna yasladım. İhtiyacım olan buymuş meğer.

"İyi misin sen?" deyip ayrıldı benden. Başımı iki yana salladım.

"Gelebilir miyim?" diye sorduğumda bana ters ters baktı.

"Tabii ki. Soruyor musun bir de?"

İçeri geçtiğimizde adam arkamızdan kapıyı kapattı. Çantamı koltuğa bırakıp oturdum. Başım çatlıyordu.

"Ağrı kesicin var mı?"

"Evet, Doğa getirir misin?"

Adam kibarca başını sallayıp mutfağa gitti. Arkasından çenem ile işaret ettim.

"Kim bu?"

"Kuzenim. Benzemiyor mu bana?"

"Benzetemedim." Bu konuda pek becerikli değildim.

Az sonra Doğa bir elinde bardak diğerinde ilaç ile geldi. Elindekileri bana uzatınca kibarca gülümseyip aldım. Hapı ağzıma atıp suyla yuttum.

"Işık problem ne?"

"Kavga ettik. Evi terk ettim."

Teknik olarak oteli terk etmiş olsam da durum böyleydi.

"Neden?" Dehşete kapılmış gibi sordu. Kuzeni de dikkatle bizi izliyordu.

GECENİN IŞIĞIWhere stories live. Discover now