120. BÖLÜM

85.1K 2.4K 2.1K
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR

••

Ne demek oluyordu bu? Duran Karayel de mi bu işin içindeydi yani? Ben artık bu duyduklarıma inanmak istemiyordum ama her şey o kader acımasız bir şekilde gerçek ki inanmaktan başka çarem de kalmıyordu. Ben artık neye inanacağımı şaşırıyorum. Hiç ummadığım anda ummadığım şeyler yaşıyordum.  Duran Karayel ne alakaydı hiç bilmiyorum ama öğreneceklerim beni çok şaşırtacaktı buna emindim.

"Yalçın yaşıyor olabilir," dedi Cihan uzun bir sessizlikten sonra. Bu ihtimal beni baştan aşağı sarstı. Yalçın yaşıyor olabilir miydi gerçekten? Eğer böyle bir şey varsa bu benim kurtuluşum demekti. Lanet olası Yalçının yaşamasını bu kadar isteyeceğimi hiç sanmazdım. Hayatımı zehire çevirdiği anların hepsinin hesabını teker teker sormak istiyordum ona. Şayet Yalçın yaşıyorsa o kadar çok şey yapmak istiyordum ki ona. Yüzüne tükürmek ve beni düşürdüğü durumu ona da yaşatmak istiyordum.

"Bundan emin olmalıyız Cihan."

Şu an o kadar çok istiyordum ki Yalçın itinin gebermememiş olmasını. Ben büsbütün şaşkın durumdayken Gece hiç şaşkın değildi. Amcasının bu komplonun içinde olduğunu duyunca hiç şaşırmamış gibiydi. Nasıl bu kadar tepkisizdi ki?

"Aslında... ben eminim. Yalçın kesinlikle yaşıyor."

Cihan'ın bu kadar net konuşması beni hem heyecanlandırıyor hem de endişelendiriyordu.

"Bundan nasıl bu kadar eminsin?" diye sordum kuşkuyla.

"Duran Karayel oğlunun ölümüne asla izin vermez. Ne pahasına olursa olsun. O yüzden de güzel bir plan kurmuşlar. Ve her şey istedikleri gibi ilerliyor."

Duran Karayel'in cenazedeki hali geldi gözlerimin önüne. Cidden nasıl fark etmedim ben. Gayet normaldi. Fark etmiştim ama böyle bir şeye yormamıştım tabi. Ama içten içe hep düşünmüştüm. O hep sakindi. Yani oğlu ölen bir baba o kadar sakin olmamalıydı. Üstelik ikinci kez evladını kaybetmiş bir baba... İşte o gün anlamalıydım ben. Nasıl bu kadar aptal olabildim? Hangi bana oğlunun cenazesinde o kadar duygusuz ve sakin kalabilirdi ki?

"Emin olmalıyız. Yalçının yaşadığına emin olmalıyız ki hareketlerimiz ona göre şekillensin. Öncelikle Yalçının mezarını açtır. O olup olmadığını öğrenmemiz gerekiyor. Eğer o değilse aramaya başlarız."

Gece hala şüpheci davranıyordu haklı olarak. Yalçının yaşayıp yaşamadığından emin olmalıydık. Boş yere kürek çekmenin bir anlamı yoktu. Yalçın zaten yaşıyorsa daha fazla saklanamazdı. Fare deliğine dahi girse Gece bir kapan misali yakalar, onu bulurdu.

"Tamam efendim. Sizi en kısa sürede haberdar ederim."

Cihan odadan çıkarken Gece ellerini şakaklarına götürüp ovuşturdu.

"Siktiğimin belasından bir türlü kurtulamıyoruz."

Söylediği doğruydu. Biz belayı resmen çekiyorduk. En başından beri böyleydi bu. Ne zaman değişecekti bilmiyorum ama artık hayatımın düzene girmesini istiyorum. Diken üstünde bir yaşam bana hiç tat vermiyordu. Oğlumun en güzel zamanlarını korku ve panik içinde geçirmek istemiyordum. Bir an önce gerçekler gün yüzüne çıkmalıydı. Ve ben rahat bir nefes alabilmeliydim. Hayatım bu şekilde devam edemezdi çünkü. Her günümü bu şekilde yaşamak istemiyordum. Gece ile evlendiğimiz gün her şeyin güzel olacağına inanmıştım. Oysa ertesi günden belliydi hayatımızın ne kadar sıkıntılı geçeceği. Düğünümüzün ertesi günü Melek annelerin evini taramışlardı ve biz balayına geç gitmiştik. Daha o günden başlamıştı olaylı hayatımız.

GECENİN IŞIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin