5. BÖLÜM

190K 5.9K 2.5K
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR

••

Aşktan korkmak, yaşamdan korkmak demektir ve yaşamdan korkanlar şimdiden üç kez ölmüşlerdir.
-Bertrand Russell

••

Ne kadar da rahatmış bu bar tezgahı. Yalnız, boynumdaki sıcaklığın kaynağı ne?Gözlerimi araladım. Hassiktir oradan diye mırıldanıp geri kapadım. Gece'nin benim karşımda ne işi vardı. Tekrar gözümü araladım. Yine karşımdaydı.

"Eyvah," deyip hemen doğruldum. Gece bana neşeli gözlerle bakıyordu.

"Günaydın uyuyan güzelim." Günaydın dedi. Bana dedi. Güzelim dedi.

"Günaydın Gece Bey," dedim çekinerek.

"Artık Bey demesen?"

"N-neden?"

"Dün gece birlikte olduk ya güzelim," deyince şok oldum. Ne diyor bu adam?

"Gece Bey..." deyip doğrulmaya çalıştım. Ellerini vücudumda gezdirmeye başladı.

"Çok güzelsin." Elleri kalçamda durunca kıpırdandım.

"Yapm-"

"Uyan!"

Elleriyle kalçalarımı okşadı.

"Gece yapma lütfen," deyip kalkmaya çalıştım.

"Uyan!" Dehşetle gözlerim açıldı. Siktir! Rüya!

"Gece Bey..." diz çöktüğü yerden kalktı.

"Bu iki oldu. Üçüncüde çok fena yapacağım," dedi. Hemen yattığım yerden kalktım. Benim burada ne işim var? Nasıl uyuyakaldım ve en önemlisi bu aptal rüyayı hangi bilinçaltı ile gördüm ben?

"Ben buraya nasıl geldim?" Sahiden ben en son tezgahta uyukluyordum.

"Mesai saatinin bitmesine yarım saat falan vardı. Tezgahta uyuyakalmıştın. Ben de kalan zamanda burada uyu diye getirdim. Çok soru sorma da temizliğe başla," deyip deri koltuğuna oturdu.

Ne yani beni buraya o mu getirdi sahiden?

Artık işe başlamam için bana uyaran gözlerle bakıyordu.

"Malzemeler?" diye sordum.

"Sarpı aradım birazdan burada olu-" Cümlesini yarıda kesildi. Kapı açılınca
çenesi ile Sarp'ı işaret etti. Oda o kadar temiz ki. Boş yere temizleyecektim.

"Günaydın Işık." Sarp'a döndüm. O gün onu da arkadaşı gibi pislik sanmıştım. Soğuk görünse de hal hatır soruyordu.

"Günaydın."

"Nasılsın?" Ağzımı açıp cevap verecekken Gece'nin konuşması ile ağzımı geri kapadım.

"Muhabbetiniz daim olsun," dedi öfkeyle. Sarp Gece Beyin gazabına uğramamak için hızla odadan çıktı.

"Bu kapı banyo gibi bir yere mi açılıyor acaba?" diye sordum.

Yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçalamam gerekiyordu.

"Evet. İhtiyaçlarını giderip işe başla."

Seri hareketler ile kapıyı açtım. Bizim evin banyosundan 1000 kat güzeldi bu banyo. Küçük ama kullanışlı aynı zamanda ferahtı da. Yüzümü bol suyla yıkadım. Gözlerim fırça ile macun arıyordu. Henüz yeni kullandığı belli olan nemli bir fırça vardı tezgahta. Gece'nin fırçasıydı büyük ihtimalle. Dolapları karıştırıp paketi açılmamış bir fırça buldum. Dişlerimi fırçaladıktan sonra ağzımı çalkalayıp havluya sildim ve odadan çıktım. Gece koltuğa uzanmıştı. Hemen temizlik bezini ıslatıp işe koyuldum. Masanın üstündeki bibloların olmayan tozunu aldım. Bir yandan da mırıldanıyordum. Bir şeyler yaparken mırıldanma huyumdan asla vazgeçemiyordum. Annen hep dalga geçerdi hatta.

GECENİN IŞIĞIWhere stories live. Discover now