Olur, olmadık anlarda kollarını açıp
Sarılmaya çalışma
Ben özlem saklarım koynumda
Olurda değerse yüreğin, göğüs kafesimin kaba duvarına
Saklanır, yerli yersiz kelimelerim
Başıboş duygular sığınır kuytularına
Kör tarafı olmayan hevesler saplanır buldukları boşluğa
Yanmayı göze almadan dokunmaya niyet etme bana.Beş parmaktan gebe, çizgili bir yol
Uzanır...
Teninin virajlı uçlarından kaçıp giden adımlarıma
Niyetlerden karanfil lekeli izler bırakır ardında
Ağzı yanan bir çocuğun ilk pişmanlığını
Unutmayayım diye asarım boynuma
Yangın yeri küllerinden gök minareler yükselir
Utanç düğmeli paltomun öksüz kumaşında.Giyinmek, giyinmek daha zordur
İnsanlığını soymanın yanında.En başında,
Büyümek ağrılı kemiklerimden vurur
Misket torbamdaki renkli düşlerimin camına
Sol yanımdaki yaslardan
Dertli ezgiler yükselir
Kursağımın dik yokuşundan,
Kilitli dudaklarımın sırtına.
Bir çift mavi kanat umut diye çırpınır
Kirpiklerimin boylu boyunca kestiği ufukta
Olurda,
Olurda rastlarsa birinin can kırığı bakışlarına
Isınır, buz tutmuş özlemim koynumdaBundan ya...
Yakmaya niyet edip
Yanmayı göze almadan
Dokunmaya niyet etme bana.
YOU ARE READING
Kara Kalem
Poetryİçimdeki paslı parmaklıklardan firar etti bugün kelimeler. Kirli havayla bayram etti körpe ciğerleri, mavi göğe yenik düştü düşleri. Bereli parmaklarıyla, kırık kalemleri vardı bir tek. Yazdıkları asla silinmedi. Sonra kara kalemini çıkarttı içimdek...