Ellerimde yine zamanın kesikleri,
Kayıp gitmiş parçalanan avuçlarımdan acımadan.
Düşüp kalkmaktan yorulan bedenime inat,
Delicesine sızlar, o kabuk kabuk dizlerimdeki yaralar.
'Öpeyim de geçsinler' çok uzak.
Ne yumuşak eller ne şefkatli gözler var koca dünyaya inat.Yaşlanıyorum be çocuk!
Gün geçtikçe zamana yeniliyorum. Kırışıklıklar yok yüzünde deyip de aldanma.
Bak tuzlu dehlizlerimin şeffaf ırmaklarına,
Gözlerimin esaretinden firar edip nasıl da düşüveriyorlar yastığıma.
Bak mühürlü dudaklarıma,
İçerdeki kıyameti salıvermemek için nasıl da kapanmış açılmamakcasına.
Yarım bir tebessümle kilitlemiş bedenini ve hislerini.
Kimsesizliğiyle alay eder gibi.Bitti be çocuk!
Hayat biter, acı biter hatta aşk bile biter.
Ama kelimeleri biter mi insanın?
Duygu uçları firar eder mi?
Yenilince insan ayağa kalkmadan sonunu bekler mi?
Söyle çocuk!
Bu seferde sen söyle, öğret.
Bak kırıldı kalemim, bitti kelimelerim.
DU LIEST GERADE
Kara Kalem
Poesieİçimdeki paslı parmaklıklardan firar etti bugün kelimeler. Kirli havayla bayram etti körpe ciğerleri, mavi göğe yenik düştü düşleri. Bereli parmaklarıyla, kırık kalemleri vardı bir tek. Yazdıkları asla silinmedi. Sonra kara kalemini çıkarttı içimdek...