- Ben Bir Hikaye Anlattım Daha Sessizliğe Doymadan -

536 66 87
                                    

Bir adam tanıdım
Şehrin tenhalarında...
Sökük yakısında, bağrı yanık naralarıyla dolaşan...
İzmaritten sararmış parmakları,
Anlatacak hikayeleri ceplerinden her taştığında,
Yoklukla kıvranan...
Boş bakışları can yakar diye,
Paltosunun yakasında siper yatan.
Gece yarısı evindeki kimsesizlikten dalaşıp
Alelacele kapıları çarpıp çıkan
Kadehlerin dibinde lal olmuş dilini çözüp
Ağzı bozuk kelimelerini özgür bırakan

Bir adam tanıdım,
Ölmüş bir kadının hayaletiyle yaşayıp
Ayak üstü sevişlerin erbabı olan.

Bir kadın gördüm, gecenin koynunda uyuyan.
Mürekkepten saçlarından şiir damlayan,
Kırık saçları her battığında,
Acıdan çiçeklerini taç yapan...
Vazgeçmeyen inadından, yaraları olan.
Gözyaşlarını içine akıtıp
Ölmüş sevdasını her gün doğumunda sulayan
Yastık altı hayalleri,
Kabuslu gecelerin her birinde
Sızım sızım sızlayan...

Bir kadın gördüm,
Gitmiş bir adamın hayaliyle yaşayıp
Eksik masalının başrolü olan.

Bir çocuk izledim
Bu şehrin sokaklarında cirit atan...
Kahkahadan demetlerinde, gamzelerinin izi olan.
Büyümemek için yastıktan evler yapıp
Kör ebe oynayan...
Canı sadece yakan topta yanan
Yara bantları bile mutluluk taşıyan
Dileklerini, bilyeleriyle birlikte saklayıp
Gökkuşağına aşık olan.

Bir çocuk izledim,
Büyümenin rüyasıyla yaşayıp
Koca adam olmaya uyanan.

Ben bir hikaye okudum...
Şehrin tenhalarında saklanan, sevilmemiş adamın kederinden konusu olan.

Ben bir hikaye yazdım...
Gecelerin koynunda yatmış, özleyen kadının hüznünden harfleri olan.

Ben bir hikaye dinledim...
Hıçkırıkla, gülüşlerin kardeş olduğu çocukluktan.

Azizim ben insanlar tanıdım
Yüzleri olmayan,
Geçtikleri yolları, sövdükleri sözleri kimse duymayan...
Ben dinledim,
Bir bir usanmadan.

Sonra,
Ben bir hikaye anlattım azizim
Daha sessizliğe doymadan...

Kara KalemWhere stories live. Discover now