Bir gün kalırım korkusuyla çekip gidenler vardı ya usta!
Hani ceketini unutmuş adamlar, topukları kırılmış kadınlar...
Kalan ben olurum da, beklerim korkusuyla;
Buruşmuş gömlekleri, kaçmış çorapları gibi koşar adım kaçanlar...
Evet usta!
Topuzu bozulmuş, sakalı uzamış olanlar.
Bir gün benden giden olmasın diye hayatı dağıtanlar ve ağlatanlar...Onlar işte usta!
Kalmak ne bilmeyen ayak izleri, sevmek ne bilmeyen yürekleri olanlar.
Kalem tutmayan elleri, ağlamaktan habersiz gözleri.
Tek bildiği gitmek olanlar var ya usta.
Bak her birinin gidişine!
Bak nasılda kolay "bitti" deyişlerine!
Bak bıraktıklarından öylesine bi habersizliklerine!Sonra usta...
Sonra çevir başını bana.Bak usta!
Bak ama gözlerimdeki dağınıklığa değil!
Ütülü gömleğime, cilalı ayakkabılarıma bak.
Özenli saçım ve temiz ellerime bak.
Bekletene inat bekleyen yüreğime bak.
Bak be usta!
İki dirhem bir çekirdek bekleyişime bak.
Giden geri gelir diye umutla çarpan yüreğime bak.
Ama gözlerime bakma!
Orası hep dağınık bundan sonra...
YOU ARE READING
Kara Kalem
Poetryİçimdeki paslı parmaklıklardan firar etti bugün kelimeler. Kirli havayla bayram etti körpe ciğerleri, mavi göğe yenik düştü düşleri. Bereli parmaklarıyla, kırık kalemleri vardı bir tek. Yazdıkları asla silinmedi. Sonra kara kalemini çıkarttı içimdek...