Bulutlu bir gökyüzünde
Sitemkar bir mum ışığıyım.Ömrü bu dünyayı devirmiş, öbürünü sırtlamış kalemlerin
Sözlerinin ortasında
Yaşı daha yolun yarısı olmamış bir gölgeyim.Kozası yırtık bir kelebeğin
Yaşanmamış tek günü
Yıldızların binlerce yıldır dünyaya göz kırpışının
Tanığıyım.Yalnızlıkla yoldaş, insanlıkta yolcu...
Büyüyünce giyer diye alınan
Kazaklara hiç sığmamış
Bir göğsün
Yorgun kalp atışlarıyım.Tek bir kırışıklığın dahi
Süs diye tenine konmadığı
Dizleri gelecek karşısında titreyen
Bir çocuğum.İçine dünyalar sığdıran sayfaların
Kara kaplı, dış duvarıyım ben.Engin denizlerin tutsağı
Yavaş yavaş batan bir geminin
Gökyüzüne hayranlıkla attığı son bakışıyım.Yeryüzünde sevdasız bir ağacın
Çatlak, kil kil dökülen ömrünün toprağıyım.Kanatları on yerinden kırılmış
On yerinden kaynamış
Çirkin, kemiksi bir beyazın
Süslediği tüylerin
Taşıdığı yakarışım.Pusulası bozuk
Kendi sayacında bir gün daha yaşlanan
Bir kadınım.
ESTÁS LEYENDO
Kara Kalem
Poesíaİçimdeki paslı parmaklıklardan firar etti bugün kelimeler. Kirli havayla bayram etti körpe ciğerleri, mavi göğe yenik düştü düşleri. Bereli parmaklarıyla, kırık kalemleri vardı bir tek. Yazdıkları asla silinmedi. Sonra kara kalemini çıkarttı içimdek...