Gülüşü hüzün kokan kadın!
Nasılda kıvrılmış iki ucundan hayatı.
Tebessüm diye kondurmuş, yüzünde tomurcuk açmış pembe dudaklarına.Gözleri buğulu bakan kadın!
Çatlamış işlemelerle bezeli kaldırımları.
Yitik, bitik bir kaç solmuş karanfilin can verdiği ayakları.
Nasıl da masumdu oysaki hayatı,
Nasıl da sevilesiydi kırılgan ve narin uzuvları.Hıçkırıktan paltosu, yağmurdan yüreği...
Üşümekten her daim korkan ürkek bedeni.
Sıkmaktan beyaza çalan kansız parmakları.
Geceye bakan kara gözlerindeki sağanağının eseri;
Islanan fikirleri,
Ve gök gürlemesi dolu düşünceleri.Gülüşü hüzün kokan kadın!
İçine gömülü kahkahaları.
Çoktan defnettiği mutluluğu.
Sarıp sarmaladığı çocukluğu.
Büyümekten her geçen gün biraz daha korkan aceleci adımları.Gülüşü hüzün kokan kadın!
Ve onun unutulmuş anıları...
YOU ARE READING
Kara Kalem
Poetryİçimdeki paslı parmaklıklardan firar etti bugün kelimeler. Kirli havayla bayram etti körpe ciğerleri, mavi göğe yenik düştü düşleri. Bereli parmaklarıyla, kırık kalemleri vardı bir tek. Yazdıkları asla silinmedi. Sonra kara kalemini çıkarttı içimdek...