* Varlığının Yokluğuma Kavuşamaması Sıkıyor Canımı *

294 34 53
                                    

Derinlerde bir yerlerde, canımı sıkıyor
Varlığının yokluğuma kavuşamaması
Mürekkebi biten bir kalemin, boş beyazlıkta bıraktığı iz;
Seni sevmek
Görmez insan, beyaza beyazla yazılanı...
Oysa okumak isteseydin, ne kelimeler dökülürdü dudaklarımdan;
Her sabah doğan güneşle,
Gecenin koynunda sabahlayan yıldızlı göğe
Beklemeye muhtaç kalan onca romanın koynunda
Solup gitmezdi papatyalar...

Okusaydın eğer,
Parmak uçlarımdan dökülen tebeşir izli dizeleri
İlle de kara tahtalar mı lazımdı sana?
Benim boyum yetmezdi hiç
En üste duran beyaz çizgilere ismimi yazmaya
Hem, ben hiç sevmezdim ki
Saman kağıtların tenini kanatır gibi
Kırmızı kalemleri başlık yazarken elime almayı
Karaydı işte kalemim,
Ucu tükenip, ellerim iz olana kadar yazarken
Kalemtıraşlarla yediğim ömründen kopup
Sana hediye ettiğim kelimelerin,
Vebali dolanıp dururdu boynuma
Yakası dantelli önlüğü, cilalı pabuçları renkli olan
Bir kız çocuğuyken ben
Öğrenmiştim, silgilerin her şeyi silmeye yetmediğini...

Ondan işte,
Derinlerde bir yerde varlığının, yokluğumu öpüp ''geçti'' dememesi
Sıkıyor canımı...
Giderken, kapının kulpuna dolanan parmak izlerinin
Yalnız kalacağı korkusundan
Hep bir kalış, hep bir bekleyiş benim ki...
İçimdeki çocuk okumayı da yazmayı da sökeli çok oldu
Bir vazgeçmeyi öğretemedim
Giderken yanında götürdüğün, canımın yokluğunda...

Kara KalemWhere stories live. Discover now