Ters yüz ettim bugün hayatı
Bir anne inceliğiyle sıyırdım,
Bolca çocuk, biraz sevgili kokan ellerimde.
Yaşlı tarafı gün yüzü görsün diye
Üşenmedim!
Yaydım, güneşin haremi dünyanın tenine
İflah olmaz bir kara sevdaydı;
Yağmur...
İki gece de bir nükseden gök gürültülü bir ağlayış
Kuru öksürük gibi yakardı
Boğazımı, öksüz sözler...
Günaşırı deşmemi tembih etmişti
Göğsümü dinleyen doktorun biri
"Akıt akıta bildiğin kadar"
Demişti.Can suyu almasa da
Hep ıslaktı ısırgan otlarının sol yanı
Rutubetli bir tavan arası şiiri bu!
Süzüldüğü duvar gibi;
Bedbaht ve boyasız
Takıldığı çatlaklar kadar sıvasız
Koca dünyayı elleriyle dize getiren
Dudakların ninnisiydi
Küflü çaydanlığın, toz tutmuş deminden
Bir kuple anı...
Her yudumda tüterdi;
Akşam vakti, ezan sesini dönüş bildiğim saatler...Çıplak bir çocukluk hali benim ki!
On parmak sevgiye gebe
Birkaç beden büyük bir paltoda,
Saklambaç oyunu gelecekleBir keresinde hatim etmişti
Okuma yazma bilmeyen, kör biri
Sondan başa doğru
Mürekkebin tenini
Annemin nasihatleri, birer öpücüktü saçlarımda
Beyazlar yer bulamamıştı o vakit aralarında
Nergis kokardı elleri,
Beninkiyse lavanta!
Avuçlarımda,
Biriken kuponlardan alma bir roman
Zaman sallanırdı kollarımda
Pazar akşamı sobanın yanına kurulan
Bir parça portakal kokulu
Islak bir neşeydi benim ki;
Hala babasının kucağına sığan.Ters yüz ettim bugün hayatı
Bir anne inceliğiyle sıyırdım
Bolca çocuk, biraz sevgili kokan ellerimde...
YOU ARE READING
Kara Kalem
Poetryİçimdeki paslı parmaklıklardan firar etti bugün kelimeler. Kirli havayla bayram etti körpe ciğerleri, mavi göğe yenik düştü düşleri. Bereli parmaklarıyla, kırık kalemleri vardı bir tek. Yazdıkları asla silinmedi. Sonra kara kalemini çıkarttı içimdek...