- Ah Dersin Ah -

47 5 5
                                    

Bin bir renkli saç tellerinden martılar havalanır göğe,

Yakası liman şehrin koynundan süzülen dalgalar

Vurur, köprülerin mor ayaklarına.

Dokundukça insan deryasına,

İç çekişli yalnızlık, parça parça salınır meydana.

Sahipsiz kedilerin dolaştığı kaldırımlarda

Topuk seslerinin cümbüşüne inat

Aksakallı bir dededir zaman;

Yıllardır aynı yerde uzanıp geleceğe kök salan.


Binaların gölgesinde doğar,

Şarkı sözlerinden yaralı duvarlar.

Ve her gece sarhoştur,

Ayın uykusuz teni...

İnanır bebek adımlarındaki telaşla,

Tutunacak ellerin varlığına her zaman insanlar

Oysa rüzgar güllerindeki tek bir yelden daha yıkıcıdır,

Görüş alanını işgal eden geniş sırtlı, kaçak katlı omuzlar.


Hazan rengi sarılır boyun bağları

Dama düşen damlalardan sıçrar yorgunluk,

Akan rimellerin kara deryalarına.

Bazen de çift dikiş izinden mustarip

Dizlerin düşüşünden ders almış yaralı avuçlarda

Saklıdır gün batımlarının acı kızılı.


Köşe kapmaca oynar pencere pervazlarında güvercinler

Özlemin gökyüzüne mi kanat kırpışına mı bilemezken;

Dokunuverir yabancı bir soluk,

Halka halka yükselen buğulu nefesine.

Kirli bir yalnızlık yapışmışken adımlarına,

Yaralı bir duvarın yanık susamlı ezgisine kapılıp

Çember üzerine çember çizer martılar.

Sonra,

Güneş rengi avuçların öpüşüverir,

Damdan düşen damlalarla.

Ah dersin iç çekişlerim ne de ağır,

Ah dersin bu şehir ne de sağır,

Ah dersin ah...

Özlem dedikleri illet ne zamandır bendeki bu kahır... 

Kara KalemWo Geschichten leben. Entdecke jetzt