Sanma ki sessizliğim çoraklığımdan
Sen onlar gibi aldanma,
Yüzümden dökülen kibrin kireç beyazına
Sen rengine boyalıdır benim gözbebeklerim
Kirpiklerimin her kepenk açışında;
Usul usul sızlayan bir sen sokulursun gün doğumlarıma,
Ihlamur kokunu bastığım avuçlarımdaki ince çizgilerden sol yanımdaki yangınaAh nasılda közlüdür benim yüreğim...
Nasıl da yakar boğazımı,
Koştur koştur gelip dudaklarımın kapılarına dayanan diz(e)leri yaralı kelimelerim
Bundan ya dilsizdir, kimse anlamaz;
Hep yanık ıhlamur kokan tebessümlerimi, bir de seni.Yazmaya, yazılmaya mahkumsun kadın!
Parmaklarımın her kıvrımıyla günde beş vakit seviştiği
Resminde yudum yudum sarhoşum
Tanyerim koyu bir maviye gebe bu saatlerde
Alçaktan uçuyor kuşlarım, sana deyip de içimde fırtınalar kopmasın diye
Nice sensizlikler boğuyorum mürekkep deryalarımda,
Şiirlerimde hala tercümesi olmayan yasaklı, beş harf senin adınAma sen, onlar gibi aldanma
Sevdi seni, sessizliğinden değil yangınlarından çorak bu adam.
YOU ARE READING
Kara Kalem
Poetryİçimdeki paslı parmaklıklardan firar etti bugün kelimeler. Kirli havayla bayram etti körpe ciğerleri, mavi göğe yenik düştü düşleri. Bereli parmaklarıyla, kırık kalemleri vardı bir tek. Yazdıkları asla silinmedi. Sonra kara kalemini çıkarttı içimdek...